enizin
derinliklerine inmek için kullanılan teknoloji günümüzde yalnızca
denizaltılarla sınırlıdır. İleri teknolojiler kullanılarak, çok sayıda
uzman mühendis ve bilim adamının çalışmasıyla ortaya çıkan modern
denizaltılar, bu derinliklerde yaşayan deniz canlılarının özellikleri
ile kıyaslandığında son derece sıradan ve ilkel kalmaktadır. Derin
denizlerde yaşayan canlılar, insan ürünü hiçbir teknoloji ile kıyas
olmayacak üstünlükte bir manevra kabiliyeti sergiler ve yüksek basınçtan
etkilenmeden derin sularda rahatça yaşamlarını sürdürebilirler. Üstelik
denizaltılarını basınca dayanıklı kılmak için kullanılan ağır metallere
derin deniz canlılarında ihtiyaç yoktur. Bu canlılar yüksek basınç
altında hiç zarar görmeden, tüm yaşamsal işlevlerini mükemmel bir
şekilde yerine getirebilecek üstün bir donanıma sahiptirler. Deniz
yüzeyinden düşen bir cismin zemine ulaşması için iki gün geçmesi gereken
6.000 metreye varan derinliklerde bile,62 Yüce Rabbimiz'in izniyle
ihtişamlı bir yaşam vardır. Bir Kuran ayetinde şöyle bildirilmektedir:
... Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir
yaprak dahi düşmez; yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru dışta
olmamak üzere hepsi (ve her şey) apaçık bir kitaptadır. (Enam Suresi, 59)
Okyanus derinlikleri, tamamen farklı bir ortamdır. Denizlerde yaşamını
sürdüren pek çok balık, okyanus derinliklerine inemez, bu ortamın
şartlarında yaşamını sürdüremez. Çünkü bu devasa derinlikler, zorlu
şartları da beraberinde getirir. Yüksek basınç altında, soğuk ve zifiri
karanlık sularda bir canlının yaşamını devam ettirebilmesi, ancak
doğuştan bu şartlara uygun özelliklere sahip olması ile mümkün olabilir.
Dalış yapan ya da derinlerde yaşayan canlıların vücutlarında önemli
anatomik farklar bulunur ve bunların her biri hayati önem taşır. Örneğin
bu canlılar, vücutlarındaki oksijeni diğer deniz canlılarına göre daha
verimli kullanırlar. Derinlerdeki ciddi ısı kaybına karşı koruma
mekanizmaları bulunur. Basınca dayanıklı akciğerlere ve hızlı
yüzebilecekleri hidrodinamik vücut yapılarına sahiptirler. Üstelik bu
özelliklerden sadece biri olmadığı takdirde bu canlıların derinlere
dalış yapmaları ya da deniz diplerinde yaşamaları mümkün olmaz.
Kimi hayvanlar için derinlere dalmak yaşamak için gereken bir
zorunluluktur. Balinalar, su samurları, foklar, denizaslanları gibi bir
kısım canlıların, besinlerini elde etmek için, biyolojik açıdan çok
zengin olan derinlere dalmaları gerekir. Bu hayvanların ortak
özellikleri, yüksek basınca dayanıklı olmaları ve su altında çok uzun
süre kalabilmeleridir. Ayrıca bütün dalıcı hayvanların vücut
şekillerinin sudaki engelleyici güçlere karşı en uygun yapılarda
olmaları gerekir. Nitekim söz konusu canlıların hepsi, şaşırtıcı şekilde
"hidrodinamik" olarak bilinen bu ilmin kanunlarına mükemmel şekilde
uyumludurlar. Sürtünmeyi minimuma indiren tüylerinden, kulak ve burun
yapılarına, kanlarının biyokimyasal özelliklerinden, esnek kemiklerine
kadar her türlü detay önceden kendileri için bedenlerinde hazır
edilmiştir. Bu canlıları doğdukları andan itibaren hidrodinamik yapıları
ile birlikte yaratan Yüce Rabbimiz'dir ve onlar Allah'ın yaratmasıyla
doğuştan usta dalgıçlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder