Sayfalar

17 Nisan 2013 Çarşamba

Denizatları

At kafasına benzeyen bir başı, uzayarak hortum biçimini almış burnu, küçük ağzı, birbirinden bağımsız hareket eden gözleri, kemik plakalarla kaplı vücudu, öne kıvrılan kavrayıcı kuyruğu ve yüzgeçleriyle denizatları, diğer balık türlerinden çok farklı bir canlı türü olarak denizlerde yaşamını sürdürmektedir.
Bu mucizevi canlılar kamuflaj özelliğine de sahiptirler. Bukalemundan daha iyi renk değiştirme yetenekleri vardır. Denizatlarının çiftleşme mevsiminde dişi ve erkek bir araya gelir ve özel bir dans yaparlar. Bu karşılıklı dans günlerce sürebilir. Erkek denizatları, karınlarında özel bir yumurta taşıyıcı keseye sahiptirler. Çiftleşme döneminde dişi denizatı yumurtaları dikkatli bir şekilde bu keseye bırakır. Bırakılan yumurta sayısı 1500'ü bulmaktadır. Döllenmenin hemen ardından kesenin içi deniz suyuna benzer bir yapıyla kaplanır ve böylelikle yavrular doğumdan sonra yaşayacakları ortama hazırlanırlar. Bu farklı canlılar, müthiş güzellikteki deniz altı aleminde apayrı bir süs olarak yaratılmışlardır.

Balon balığı

Düşmanlarıyla karşı karşıya olmadıklarında sıradan bir balık gibi görünen balon balıklarının vücutlarının etrafında iri dikenler bulunur. Bu dikenler balık normal haldeyken derisine yapışık bir biçimdedir. Balık düşmanla karşı karşıya geldiğinde ise, düşmanının çene darbelerinden kendini korumak amacıyla vücudunu süratle suyla doldurmaya başlar. Balık şişer ve vücudundaki dikenler de dik hale gelir. Dikenler dik konuma geldiğinde oldukça sivri bir hal alır ve düşmanlarından gelebilecek darbelere karşı bir engel oluştururlar. Balon balıkları, kendilerinden çok daha büyük bir düşman tarafından yutulsa bile, dikenler onların koruyucusudur. Dikenlerden rahatsız olan avcı, balığı yuttuğu gibi ağzından dışarı çıkarır.
Balon balıklarına has bu sistem, mükemmel bir korunma sağlar. Balık, bu muazzam sistemi nerede en etkili şekilde kullanması gerektiğini çok iyi bilir. Her canlı için farklı korunma mekanizmaları yaratan Yüce Allah bu örnekle eşsiz ve benzersiz yaratma gücünü gözler önüne sermektedir. Tüm varlıklar, Allah'ın eseridir ve her şey O'nun koruması ve bilgisi dahilindedir.

Tuzlu Suyun Balıklar Üzerindeki Etkisi

Karada bulunan bitkiler ve hayvanlar, hayatta kalabilmek için tatlı suya ihtiyaç duyarlar. Deniz canlıları ise tuzlu suda yaşarlar. Ancak tuzlu su onlar için aşılması gereken pek çok problem oluşturur. Denizlerdeki balıkların kanındaki tuz yoğunluğu, çevrelerindeki suyun tuz yoğunluğundan daha azdır. Bu yoğunluk farkı, balıkların dokularının su sızdırmasına (ozmos) sebep olur. Su kaybını telafi edebilmek için de, bu balıkların sürekli su içmeleri gerekir. Böylece tuzlu su balıkları, vücutlarına fazla su alıp, az miktarda vücutlarından atarak bu ihtiyaçlarını dengelerler.54
Tatlı su balıklarında ise durum tersidir. Bu balıkların kan yoğunlukları, içinde yaşadıkları suya göre daha fazladır. Bu nedenle tatlı su balıklarının vücutları sürekli su emer. Dolayısıyla vücutlarının patlamasına engel olmak için, bu balıklar da vücutlarından sürekli olarak bol miktarda su atarlar. Her gün vücuttan atılan su miktarı, yaklaşık olarak kendi ağırlıklarının on katı kadardır.55
Yüce Allah yarattığı her canlı çeşidi için, vücutlarında ayrı bir düzen kurmuştur. Bu düzen sayesinde de, canlılar normalde yaşamları için engel teşkil eder gibi görünen koşullarda bile yaşamlarını sürdürebilirler. Çünkü onları var eden, yoktan yaratan Yüce Allah'ın koruması altındadırlar. Kuran'da şöyle bildirilmektedir:
Şüphesiz, mü'minler için göklerde ve yerde ayetler vardır. Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır. (Casiye Suresi, 3-4)

Hız Şampiyonu Ton Balıkları

Ton balığının boyu üç metreyi ve ağırlığı da 390 kilogramı bulur; ancak yine de en süratli ve hareketli balıklardandır.56 Kısa süreli ataklarında saatte 90 kilometreye varan hızla yüzebilirler. Sabit yüzme hızları ise saatte yaklaşık 9 ila 18 km arasında değişmektedir. 57
Ton balıkları sürekli yüzerler, hiç dinlenmezler. Başka hiçbir kemikli balık açık denizde bu kadar geniş çapta yer değiştirmez. Bunun nedeni onları su üstünde tutan gaz kesesinin bulunmamasıdır. Bu nedenle batmamak için sürekli yüzme halindedirler. Yoğun hareket halindeki ton balıkları, bu sebeple çok fazla besine ihtiyaç duyarlar. Günlük olarak vücut ağırlıklarının onda biri kadar besin tüketirler.58
Ton balığının aerodinamik vücut yapısı, hız gerektiren ve uzun mesafeli yolculuklara uygun şekilde yaratılmıştır. Ton balığının sürtünmeyi azaltan bedeni, adeta bir çizgi biçimindedir. Vücutları nispeten serttir ve kuyrukları da diğer balıklar gibi esnek değildir. Bu güçlü kuyruklarını yanlara doğru savurarak oldukça hızlı yüzebilirler.59
Elbette ki Allah dilemedikçe, bu canlının bu özelliklere sahip olabilmesi, derin denizlerde rahatlıkla yaşamını sürdürebilmesi mümkün değildir. Ton balıklarını suyun içinde sürekli hareket edecek ve süratle yüzebilecek muhteşem özelliklerle yaratan Yüce Rabbimiz Allah'tır. Rabbimiz, bir ayette şöyle bildirmektedir:
Bu, Allah'ın yaratmasıdır. Şu halde, O'nun dışında olanların yarattıklarını Bana gösterin. Hayır, zulmedenler, açıkça bir sapıklık içindedirler. (Lokman Suresi, 11)

Kutu Balığının Su Direncini En Aza İndiren Şekli, Bilim Adamlarına Model Oluyor

Bir araba firması "Biyonik" isimli projesini geliştirirken, kutu balığının vücut şeklini model aldı. Çünkü yapılan araştırmalarda bu balığın, su içinde hareket ederken suyun direncini en aza indiren bir vücut şekline sahip olduğu anlaşıldı. Genellikle damlaya benzeyen şekillerde direnç en aza indiği için, balığın kutu şeklindeki yapısının uygun olmayacağı düşünülüyordu. Ancak daha detaylı araştırmalar sonucu, kutu balığının bir su damlası ile aerodinamik açıdan aynı uygunlukta olduğu tespit edildi.60
* Günümüzdeki birçok arabada sürtünme katsayısı 0.30 iken kutu balığından ilham alınarak hazırlanan arabada bu sayı 0.19'a düşmüştür. Sürtünme katsayısının düşmesi hava direncinin de azalması anlamına gelmektedir. Üzerindeki hava direncinin azalmış olması, arabanın yakıt tüketimini de 100 km'de 4.3 litreye kadar düşürerek son derece ekonomik olmasını sağlamıştır.61
* Balığın vücut yapısı dikkatle incelendiğinde, derisinin sayısız altıgene benzer kemiksi plakalarla kaplı olduğu görülmüştür. Bu da balığa en düşük ağırlıkta en dayanıklı vücut yapısı özelliğini sağlamaktadır.
* Daha sonra balığın altıgene benzer kemiksi plakalarla kaplı derisi dikkate alınarak yapılan araba taslaklarında, araba kapılarının dış panellerinde %40 daha fazla sağlamlık elde edilmiştir. Bununla beraber arabanın bütün yapısı bu tekniğe dayanılarak üretildiğinde, çarpışma güvenliği hiç azalmamasına karşın araç %30 hafiflemiştir.
Anemon Balıkları
Anemon balıkları, anemon bitkilerinin yakıcı kapsülleri arasında yaşayabilen nadir canlılardandır. Anemon balıklarının üzerindeki saydam madde bu yakıcı kapsüllerin etkisini durduracak niteliktedir. Bitkiye yaklaşan balık yavaş yavaş gövdesini anemonlara değdirmeye başlar. Birkaç denemeden sonra zehire bağışıklık kazanır ve bitkinin dokungaçlarının arasına yerleşir. Yeni doğan anemon balıkları da aynı süreçten geçerler. Zehirli anemonların arasında yaşamaya başlayan balık, hayatı boyunca korunaklı bir yaşam alanı kazanmış olur.
     
 
1- Denizkestaneleri uzun yapışkan dikenleri ile etraftaki çakıl taşlarını, deniz kabuklarını ve yosunları üzerlerine yapıştırarak kamufle olurlar.
2 - Ahtapot tehlikeyle karşılaştığında gözünün yanındaki delikten hızlıca su fışkırtarak düşmanını oyalar ve o arada kollarının yardımıyla kendisini kuma gömer.
3 - Yassı balık, deniz yüzeyinden bakıldığında kamufle olmuş haldedir. Özel bir renk değişimine ihtiyacı yoktur. Genelde beyaz veya solgun renkte olması rahatça gizlenmesini sağlar.
4 - Uzun burunlu şahin balığı yukarıda görüldüğü gibi kayalıkların rengini alarak kamufle olur.
5 - Yassı kaya balıkları tam bir kaya görünümünde kamufle oldukları için düşmanları tarafından fark edilemezler.
6 - Akrep balıklarının benekli görünümü onları deniz tabanında neredeyse görünmez kılar.
 
     
     
 
a - Kalem biçimindeki, mavi-yeşil renklere sahip deniziğnesi, deniz otlarının içinde kolaylıkla saklanır. (solda)
b - Mor anemonların arasındaki şeffaf istiridye neredeyse hiç görünmüyor. Bu üstün kamuflaj istiridyeyi tehlikelere karşı korumaktadır.
c - Çiftbeneklinin gövdesindeki iki büyük yalancı göz, kimi zaman avcıları korkutmaya yetmez. Bunun üzerine balık hızlı hareketlerle kumun içine girer ve saniyeler içinde üzerini kapatır. Bu aşamadan sonra balığı kumun içinde tespit etmek adeta imkansızdır. (Altta 1,2,3,4)
d - Herhangi bir tehlike durumunda kuma ya da mercanlara saklanan balıklar, avcılardan bu şekilde korunabilirler.
e - Mercan yarıklarına saklanan bir tür
f - Filefish, dalgalı beyaz çizgilerini kullanarak aynı renkteki bir denizkestanesinin içinde adeta kaybolur.
g - Yengeçler çeşitli malzemeleri dış kabuklarına yapıştırarak kendilerini düşmanlarından korurlar. Örneğin üstteki yengeç türü bir denizanasını sırtına alarak hem görünüşünü değiştirmekte hem de denizanasının zehirli kollarını kullanarak düşmanlarını caydırmaktadır. Aynı yengeç üstte neredeyse görünmez olmuş şekildedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder