Foklar koruyucu tüylerden oluşan bir dış palto, su geçirmeyen yoğun bir alt palto ve özel yağ katmanı ihtiva eden bir yalıtım sistemine sahiptirler. Derine daldıklarında bu yağ katmanı basınç altında ezilmez; böylece ısıyı muhafaza etme özelliklerini kaybetmezler. Fok, memeli bir hayvandır, dolayısıyla hayatta kalabilmesi için soluk alması şarttır. Bu yüzden buzlarla kaplı suyun altında kendine bir çıkış deliği oluşturur. Uzun dişleriyle buzu rahatça kemirir, kırar ve kendine hava deliği hazırlar. 121
Kutup Canlıları İzolasyon Sistemi ile Yaratılmışlardır
Su, havadan 25 kez daha iletkendir; dolayısıyla su ortamında ısı
kaybı hava ortamına oranla 25 kez daha hızlı olur. Belli bir hacimdeki
suyu ısıtmak için gereken ısı miktarı ise, aynı hacim havayı ısıtmak
için gerekenden 1.000 kez daha fazladır. Bu nedenlerle, korumasız bir
dalgıç, aynı ısıdaki hava ortamına göre, sıvı ortamda vücut ısısını
3.470 kez daha fazla kaybeder. Dalış elbisesi kullanmanın ana amacı da,
ısı kaybına karşı izolasyon sağlayabilmektir. Soğuk sularda yaşayan
hayvanların ise, ısı izolasyonu sağlayan yağ tabakaları ve kürkleri
doğuştan hazırdır.
Balıkları Bekleyen Buz Tehlikesi
Herhangi bir balığı kutup sularına koyacak olsanız, hayatını devam
ettiremez. Derileri ya da solungaçları buzla temas ettiğinde, vücut
sıvıları hemen donmaya başlar ve sonunda balıklar ölürler. Bunun nedeni
vücut sıvılarında oluşan buz kristallerinin, canlının dokularını içten
parçalamasıdır. Şu halde, kutuplardaki buzlu sularda yaşayan balıklar
neden donmazlar? Çünkü bu balıklar, Allah'ın vücutlarında yarattığı
donmayı engelleyen antifriz sistemiyle yaratılmışlardır. Bütün olumsuz
koşullara rağmen, Güney Antarktika'nın dondurucu soğuklarında,
balıkların hayatlarını devam ettirebilmeleri, Allah'ın izniyle
gerçekleşen son derece olağanüstü bir durumdur.
|
||
Denizaslanları Buzlu Suda Nasıl Yaşarlar?
Denizaslanları dondurucu soğukluktaki kutuplarda yaşarlar. Memeliler
sınıfına dahil olan bu canlılar, yaşamlarını buzlu suların içinde
sürdürmelerine rağmen soğuktan hiç etkilenmezler. Bunun nedeni
vücutlarında bulunan koruyucu yağ tabakasıdır. Derilerinin altındaki bu
yağ katmanı sayesinde, vücutları sürekli sıcak kalır. Kutupsal alanlarda yaşayan denizaslanlarının bir diğer ilginç özelliği ise, ağızlarındaki uzun dişleridir. Bu dişler sayesinde kendilerini en önemli düşmanlarından biri olan kutup ayılarına karşı korumakta ve midye, yengeç, salyangoz gibi sert kabuklara sahip olan avlarını yakalayabilmektedirler. Sahip oldukları kalın, kaba derileri de bu canlıların, düşmanlarının keskin dişlerinden ve çevrede bulunan sivri kaya parçalarından korunmalarını sağlar. Denizaslanları vücutlarındaki fazla kiloları nedeniyle karada çok hızlı hareket edemezler, ancak bu durum suyun içindeyken geçerli değildir. Suda oldukça hareketlidirler ve uzun mesafeleri hiç durmadan yüzebilirler. Avları için 105 metre gibi oldukça derin bir mesafeye hiç zorlanmadan dalabilirler. Yüce Rabbimiz tüm canlıları benzersiz özelliklerle yoktan var etmiştir. Allah'ın, diğer tüm canlılara olduğu gibi, denizaslanlarına da bahşetmiş olduğu özellikler, bizlere Rabbimiz'in üstün yaratışını gösteren delillerdendir.
De ki: "Siz, Allah'ın dışında taptığınız ortaklarınızı gördünüz mü? Bana haber verin; yerden neyi yaratmışlardır?.. (Fatır Suresi, 40)
Antarktika Dişli Balığının Yaratılışındaki Hikmetler
Antarktika dişli balığı (Dissostichus mawsoni) Antarktika'yı kuşatan
Güney Okyanusu'nun (Antarktika Okyanusu olarak da bilinir) dondurucu
sularında yaşamasına olanak veren antifriz gliko-protein üretmesi ile
ünlüdür. Ayrıca bu balıkların kalpleri altı saniyede bir atar.
Antarktika dişli balığı üzerinde yapılan araştırmalar, insan kalbinin
yavaş attığı ya da vücut ısısına bağlı olarak, yeterince atmadığı
zamanlar için, tıbbi çözümlere ışık tutmaktadır. 2.000 metre derinlerde görülebilen, 2 metre boyunda, 135 kilogramdan ağır bu balıkların iki türü bulunmaktadır: Antarktika dişli balığı (Dissostichus mawsoni) ve Patagonya dişli balığı (Dissostichus eleginoides).122 Patagonya dişli balığı ile görünüşü ve davranış şekilleri çok benzer olmasına rağmen, sadece Antarktika'nın soğuk sularında yaşayan Antarktika dişli balığı, dokularında ve kanında antifriz gliko-proteinlerine sahiptir. Patagonya'da daha sıcak sularda yaşayan Patagonya dişli balığı ise, bu proteinlere sahip değildir. Böyle bir proteine sahip olmasına da ihtiyaç yoktur, çünkü yaşadığı sular donma tehlikesinin söz konusu olmadığı sıcak sulardır. Patagonya dişli balığının bu proteine sahip olmayıp, sadece soğuk sularda yaşayan Antarktika dişli balığında bu proteinin olması, canlılardaki üstün ve hayranlık uyandırıcı yaratılışın açık bir örneğidir. Bu, Yüce Rabbimiz'in üstün gücünün ve kudretinin bir başka delilidir. Bu canlıları yaşadıkları ortama uygun özelliklerle birlikte yoktan yaratan Yüce Allah, sonsuz ilim sahibidir. Kuşkusuz ki O, tüm alemlerin Rabbi'dir. |
||
Tüm diğer canlılar gibi, fokların yaşamlarını sürdürmeleri için de, şu anki tüm özellikleri ile birlikte yaratılmaları gerekir. Fosil kayıtlarının gösterdiği gerçek, tüm canlıların tüm özellikleri ile bir anda yaratıldıklarıdır. Darwinizm, her bilimsel delil ile, her bulunan fosil ile tekrar tekrar yok olmaktadır.
DİPNOTLAR
99 Sally Morgan, Pauline Lalor, Ocean Life, PRC Publishing, 2001, London, s. 15.100 http://www.nwf.org/nationalwildlife/ article.cfm?issueID=58&articleID=710
101 http://www.nwf.org/nationalwildlife/article.cfm?issueID=65&articleID=876
102 James L. Gould, Carol Grant Gould, Olağandışı Yaşamlar, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, Çevirmen: Feryal Halatçı, Ankara, 1992, s. 79.
103 James L. Gould & Carol Grant Gould, Olağan Dş Yaşamlar, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitaplar, 5. Basm, s. 75.
104 James L. Gould, Carol Grant Gould, Olağandışı Yaşamlar, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, Çevirmen: Feryal Halatçı, Ankara, 1992, s. 125-126.
105 Margaret M. Harding, Pia I. Anderberg, A.D.J. Haymet, "Antifreeze glycoproteins from polar fish", European Journal of Biochemistry, cilt 270, ss. 1381-1392.
106 James L. Gould, Carol Grant Gould, Olağandışı Yaşamlar, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, Çevirmen: Feryal Halatçı, Ankara, 1992, s. 81-82.
107 Margaret M. Harding, Pia I. Anderberg, A.D.J. Haymet, "Antifreeze glycoproteins from polar fish", European Journal of Biochemistry, cilt 270, ss. 1381-1392.
108 James L. Gould & Carol Grant Gould, Olağan Dş Yaşamlar, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitaplar, 5. Basm, s. 75.
109 Jonathan Knight, "Happy Accident", New Scientist, 2 Ekim 1999, no. 2206, s. 6.
110 http://www.afprotein.com/background.htm
111 http://nsf.gov/pubs/1996/nstc96rp/sb3.htm
112 James Randerson, "How to Melt a Heart of Ice", New Scientist, 25 Ağustos 2001, no. 2305, s. 7.
http://www.queensu.ca/sgs/forstudents/stories/students-perspective/garnham.html
113 http://www.newscientist.com/article/
dn1176-protein-protecting-freezing-tissues-is-synthesised.html; Protein protecting freezing tissues is synthesised, 20 August 2001, James Randerson, Antifreeze glycoproteins
114 http://nsf.gov/pubs/1996/nstc96rp/sb3.htm
115 David Bruce, "Polar fish provide biological antifreeze molecules", The Scientist, 21 Ağustos 2001, cilt 2, no. 1, s. 3;
http://www.the-scientist.com/article/display/19846/
116 Jonathan Knight, "Happy Accident", New Scientist, 2 Ekim 1999, no. 2206, s. 6.
117 http://www-personal.umich.edu/~copyrght/image/solstice/whales.html
118 Werner Gitt, If Animals Could Talk, Master Books, 2006, ABD, s. 24.
119 http://www.seaworld.org/infobooks/KillerWhale/adapaqkw.html
120 John Downer, Supernature, Sterling Publishing Co., Inc., New York, 1999, s. 164.
121 http://www.nwf.org/nationalwildlife/article.cfm?issueID=42&articleID=473
122 http://en.wikipedia.org/wiki/Antarctic_toothfish
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder